- belirterek
- 1. highlighting (prep.) 2. specifying (prep.) 3. stating (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
boşanma ilamı — is., huk. Mahkemenin boşanmayı kesin hükme bağladığını belirterek verdiği resmî belge … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeviri yazı — is., db. Bir yazıyı bütün ses inceliklerini belirterek başka bir alfabeye çevirme yolu, yazı çevirimi, transkripsiyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
ismen — zf., esk., Ar. ismen Adını belirterek, adını söyleyerek, adını vererek … Çağatay Osmanlı Sözlük
saydırmak — i, e 1) Sayma işini yaptırmak, sayısını buldurmak, sayı belirterek sonuç almak 2) Sözünü dinletmek, saygı gösterilmesini sağlamak Şimdiye kadar hoşlandığı her kadına kendini sevdirmemişse bile saydırmıştır. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfat tamlaması — is., dbl. Sıfatların kendilerinden sonra gelen bir adı niteleyerek veya belirterek kurduğu tamlama Beyaz ev. Hangi kız? Birleşik Sözler zincirleme sıfat tamlaması … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarif — is., Ar. taˁrīf 1) Tanım 2) Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme 3) Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama Birleşik Sözler tarifname harfitarif Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tarif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
telemetre — is., Fr. télémètre 1) İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan gereç 2) Fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen … Çağatay Osmanlı Sözlük
gururunu okşamak — yüzüne karşı değerlerini belirterek bir kimseyi duygulandırmak Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşanma ilamı — Mahkemenin boşanmayı kesin hükme bağladığını belirterek verdiği resmi belge … Hukuk Sözlüğü